Fransa Devlet Başkanı’nın küresel jeopolitik dengelerdeki değişimleri ele aldığı konuşmasında Avrupa’nın, Çin’in, Rusya’nın dünya sistemindeki yeri hakkında dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasında Avrupa’yı ölümcül bir hastaya benzeterek her an ölebileceğini iddia eden Macron “Bu durumun önünü almak için elimizi çabuk tutup birtakım önlemler almalıyız. Aksi halde Avrupa ölebilir” diye konuştu.
Avrupa için tehlike çanlarının çaldığını ve ABD’nin bu çan seslerine kulak tıkadığını vurgulayan Macron, ABD ile Avrupa’nın iki ayrı aktör olduğunun altını çizdi. Bu söylemle ABD ile Avrupa’nın bir bütün olmadığını işaret eden Fransa Devlet Başkanı daha sonra baklayı ağızından çıkartarak “Çin’e karşı nasıl önlem alıyorsak ABD’ye karşı da aynı şekilde önlem almalıyız. İkisinin de korumacı politikaları Avrupa’yı bitirebilir” iddiasında bulundu.
“AVRUPA ASLA ABD’NİN VASSALI OLMAYACAK”
Sözlerine Avrupa’nın ABD ve Çin arasında kalmak yerine üçüncü bir yol üretmesinin zamanı geldiğini de ekleyen Macron “Avrupa asla ABD’nin vassalı olmayacak” diye devam etti. Açıklamasında Orta Çağ Avrupa’sında, krallara bağlı derebeyleri tanımlamak için kullanılan vassal tabirini üstüne basa basa geçiren Fransa Başkanı, Avrupa’nın muzdarip olduğu hastalıklarının temelinde 3 büyük hatanın bulunduğu söyledi. Söz konusu hatalardan ilkinin Avrupalı devletlerin inovasyona gereğinden az yatırım yapması, ikincisinin sanayilerini korumada gösterdikleri zafiyet ve üçüncü olarak da savunma sistemlerinin güçlendirilmesine yeteri önemin verilmemesi olduğunu belirtti.
Avrupalı devletlerin yavaş yavaş uyanışa geçtiğini savunan Fransız lider, COVİD-19 pandemisi öncesinde Avrupa’nın bol miktarda para basarak büyük borçların altığına girdiğini yani Amerikalılarla aynı ekonomik hamleleri yaptığını, bu hamlesiyle de piyasayı paraya boğduğunu ve böylece insanların çalışmadan pek çok şeyi alabilir hale geldiğini söyledi. Avrupalı ülkelerin daha çok borçlanması ve daha çok harcama yapılmasının gerekli olduğunu ve çok daha agresif bir ticaret politikasına geçilmesi gerektiğini belirten Macron “Avrupa Birliği ülkeleri bazı stratejik alanlarda devasa yatırımlar yapmak zorunda. 2030 yılına kadar Avrupa Birliği’nin en azından yapay zeka, kuantum, uzay teknolojileri, biyoteknolojileri ve yeni enerji kaynaklar alanlarında atılım yapmalı. Yoksa çok daha geride kalacağız” diye konuştu.
“AVRUPA ÇÖKER, AVRUPA ÖLÜR”
Macron konuşmasının devamında Amerikalıların dünyayı kutuplaştırmak üzerine bir politika izlediğini, bir tarafta ABD’nin önücülüğünde bir özgür dünya diğer yanda Çin, Rusya, İran, Kuzey Kore gibi ABD’ye göre şer güçlerinin toplandığı bir “kötüler bloğu” oluşturmaya çalıştığını iddia etti. ABD’nin iki kutuplu dünya düzenini tekrardan tesis ettiği anda herkesin kendine bir kutup seçmek zorunda kalacağını söyleyen Macron “Biz bu oyuna gelmeyelim. Dünya iki kutuptan ibaret değildir. Çift kutuplu dünya düzenine geçilmesi en çok Avrupa’ya zarar verir. Hatta diyebilirim ki Avrupa çöker, Avrupa ölür” iddialarında bulundu.
Dünyanın sayılı siyaset uzmanları tarafından Macron’un bu çıkışı “Avrupa’nın sapaktan önceki son çıkışı” olarak değerlendirildi. AB’nin en önemli ülkelerinden birinin kendisine karşı böylesi sert bir tavır takınmasının ABD cephesinde nasıl yorumlanacağı ise merak konusu.